"REFORM SÜRECİNDE ATALET GÖRÜYORUZ" |
ISPARTA - Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, ülke olarak yenilenen meclisten ve yeni kurulan hükümetten beklentilerinini, geçmiş dönemin tecrübesiyle reform sürecine hız kazandırması ve toplumun kenetlenmesinin sağlamak olduğunu belirterek, ''Oysa bugün itibariyle reform sürecinde ciddi bir atalet, toplumda ise maalesef kutuplaşma görüyoruz'' dedi.
Yalçındağ, ''KOBİ'lerin finans sorunları ve Basel 2'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, 2008 yılında dünya ekonomisindeki gelişmelerin yakından izlenmesi ve para politikasında istikrarlı bir yaklaşım belirlenmesi gerektiği görüşünü savunduklarını belirterek, kısmen bozulan bütçe disiplinin 2008 yılında yeniden sağlanmasının önemine değindi.
Yalçındağ, Türkiye'nin başarıyı yakalayabilmesi için çalkantısız, istikrarlı bir siyasi ortama sahip olması gerektiğinin, gelişmiş ülkeler ligindeki yerini tereddütlere yer bırakmayacak şekilde, net bir biçimde ortaya koyabilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yalçındağ, şunları kaydetti:
''İçinde yaşadığımız günlerin, bu koşulları yerine getirmekten çok uzak bir görünüm sergilediğini düşünüyoruz. Ülke olarak yenilenen meclisten ve yeni kurulan hükümetten beklentimiz, geçmiş dönemin tecrübesiyle reform sürecine hız kazandırması ve toplumumuzu kenetlemesiydi.
Oysa bugün itibariyle reform sürecinde ciddi bir atalet, toplumda ise maalesef kutuplaşma görüyoruz. Bugün itibariyle siyasi gündemimizi dalgalandıran konu, özünde üniversite camiasını, öğretim üyeleri ve öğrencileri ilgilendiren bir konudur. Zaman içinde yüksek öğretim kuralları çerçevesinde yumuşak bir geçiş ile halledilebilecek iken, bugün siyasi istikrarsızlık nedeni haline gelmiştir. Konunun iki kısa anayasa maddesi değişikliğine indirgenmesi ve bu şekliyle meclise getirilmesi yanlış bir adım olmuştur."
|
 |
YALÇINDAĞ: MAALESEF KUTUPLAŞMA GÖRÜYORUZ |
Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, ülke olarak yenilenen meclisten ve yeni kurulan hükümetten beklentilerinini, geçmiş dönemin tecrübesiyle reform sürecine hız kazandırması ve toplumun kenetlenmesinin sağlamak olduğunu belirterek, ''Oysa bugün itibariyle reform sürecinde ciddi bir atalet, toplumda ise maalesef kutuplaşma görüyoruz'' dedi.
16.02.2008 - 16:24:00  |
 |
UNAKITAN: UZLAŞMA KAPISI AÇIYORUZ |
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ''Mahkemeye intikal etmiş, henüz kesinleşmemiş vergi probleminiz varsa yeniden bir uzlaşma kapısı açıyoruz'' dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne bağlı Of Teknik Eğitim Fakültesi'nin temel atma töreni için Trabzon'a gelen Unakıtan, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'ndaki konuşmasının ardından, katılımcıların yazılı sorularını yanıtladı.
16.02.2008 - 16:19:00  |
 |
GREVDEKİ İŞÇİLERE DESTEK ZİYARETİ |
Ankara Şubeler Platformu, 10 gündür grevde olan TEGA Mühendislik işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Ankara'daki sendika şubeleri tarafından oluşturulan platform üyeleri, Sincan Organize Sanayi bölgesinde faaliyet gösteren ve 7 Şubat'ta greve çıkan Birleşik Metal-İş üyelerini ziyaret etti.
16.02.2008 - 15:45:00  |
 |
Ekonomik durgunluk işsizliği artırdı
15 Şubat, 2008 10:11:00 (TSİ) |
|
Ekonomideki yavaşlamanın ilk kez belirgin bir şekilde etkisini göstermesi nedeniyle işsizlik hem oransal olarak, hem de işsiz sayısı açısından belirgin bir şekilde arttı.
Üstelik bu artış 1 milyon kişinin iş bulmaktan umudunu kesmesi ve istatistiklerde işsiz olarak görünmemesine rağmen gerçekleşti.
İşsizlik en kötümser tahminleri bile aştı. 2006'nın Kasım ayında yüzde 9.6 olan işsizlik oranı 2007'nin Kasım ayında yüzde 10.1 oldu.
İşgücüne katılım oranının yüzde 46.9 ile belirgin bir şekilde düşmesine rağmen işsizlik oranının yükselmesi şaşkınlığı daha da artırdı.
İşsizlik oranları geçen yılın ocak döneminde yüzde 11, şubat döneminde yüzde 11.4, martta yüzde 10.4, nisanda yüzde 9.8, mayısta yüzde 8.9, haziranda yüzde 8.8, temmuzda yüzde 8.8, ağustosta yüzde 9.2, eylülde yüzde 9.3 ve ekimde de yüzde 9.7 düzeyindeydi.
Geçen yılın kasım döneminde Türkiye'de işsiz sayısı, 2006'nın aynı dönemine göre 85 bin kişi artarak 2 milyon 350 bin kişi olarak belirlendi.
Bu dönemde istihdam edilenlerin sayısı ise 2006'nın aynı dönemine kıyasla 368 bin kişi azalarak 20 milyon 867 bin kişiye geriledi.
İşgücü anketine göre, Kasım 2007 döneminde Türkiye'de kurumsal olmayan sivil nüfus, 2006'nın aynı dönemine göre 759 bin kişi artarak 69 milyon 185 bin kişiye, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus da 740 bin kişi artarak 49 milyon 511 bin kişiye çıktı.
Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 349 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı da 19 bin kişi azaldı. Söz konusu dönemde, istihdam edilenlerin yüzde 25'i tarım, yüzde 20.6'sı sanayi, yüzde 6'sı inşaat, yüzde 48.4'ü ise hizmetler sektöründe bulunuyor.
İşsizlik oranı kentte de kırsalda da arttı
Türkiye genelinde işsiz sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 85 bin kişi artarak 2 milyon 350 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise 2006'nın aynı dönemine göre 0.5 puan arttı ve yüzde 10.1 seviyesinde gerçekleşti.
Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.3 puanlık artışla yüzde 12, kırsal yerlerde de 0.6 puan artışla yüzde 7.1 oldu.
Kasım 2007 döneminde genç nüfusta işsizlik oranı ise yüzde 20 olarak hesaplandı. Bu oran geçen yıl aynı dönemde yüzde 19 idi.
Türkiye'de tarım dışı işsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 0.4 puan artarak yüzde 12.6 olarak gerçekleşti. Bu dönemdeki işsizlerin 73.4'ü erkek nüfustan oluşurken, işsizlerin yüzde 56'sı lise altı eğitimli durumda bulunuyor.
Bunların yüzde 29.1'i bir yıl ve daha uzun süredir iş ararken, işsizlerin yüzde 83'ü daha önce bir işte çalışmış durumda.
Bu dönemde istihdam edilenlerin ise yüzde 75'i erkek nüfustan oluşurken, bunların yüzde 61'i lise altı eğitimli durumda. İstihdam edilenlerin yüzde 59.7'si ücretli, maaşlı ve yevmiyeli, yüzde 27.3'ü kendi hesabına ve işveren, yüzde 13'ü ücretsiz aile işçisi konumunda.
TÜİK'e göre, kayıtdışı istihdam edilenlerin oranı, kasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 2.6 puanlık azalışla yüzde 45.4 olarak gerçekleşti.
Bu dönemde, 2006'nın aynı dönemine göre tarım sektöründeki kayıtdışılık yüzde 87.8'den yüzde 87'ye, tarım dışı sektörde de yüzde 33.9'dan yüzde 31.6'ya geriledi.
İş gücüne katılım geriledi
Kasım 2007 döneminde iş gücüne katılım oranı ise önceki yılın aynı dönemine göre 1.3 puanlık azalma ile yüzde 46,9 oldu. İş gücüne katılma oranı erkeklerde 0.9 puanlık azalışla yüzde 70.9, kadınlarda ise 1.6 puanlık azalma ile yüzde 23.4 olarak ölçüldü.
Kentsel yerlerde iş gücüne katılma oranı 0.9 puanlık azalmayla yüzde 44.8, kırsal yerlerde ise 2 puanlık azalışla yüzde 50.6 oldu.
Toplam iş gücünün yüzde 17.8'ini 15-24 yaş grubundakiler oluştururken, lise altı eğitimlilerde iş gücüne katılma oranı yüzde 45.7, yükseköğretim mezunlarında bu oran yüzde 77.9 olarak hesaplandı. Lise altı eğitimlilerde erkeklerin iş gücüne katılma oranı yüzde 70.7 iken, kadınlarda bu oran yüzde 19.9 oldu.
Yükseköğretim mezunlarında, erkeklerde iş gücüne katılma oranı yüzde 83.7, kadınlarda yüzde 68.7 olarak ölçüldü.
Kasım 2007 döneminde iş gücü dışında olanların yüzde 37.5'i daha önce bir işte çalıştı.
Daha önce bir işte çalışıp, söz konusu dönemde iş gücü dışında olanların (9 milyon 862 bin kişi) yüzde 30.9'u emeklilik, yüzde 10.1'i mevsim gereği, yüzde 17.9'u sağlık nedeniyle, yüzde 9.1'i evlilik, yüzde 5.5'i işten çıkartılma/işyerinin kapanması, yüzde 4.8'i işinden memnun olmama ve yüzde 21.7'si diğer nedenlerle en son çalıştıkları işten ayrıldı.
İş gücü hareketleri
Geçen yılın kasım döneminde 1 milyon 55 bin kişi; işe yeni başlamış veya iş değiştirmiş olarak kayıtlara geçerken, bunların toplam istihdam içindeki oranı yüzde 5.1 oldu.
İşe yeni başlayan veya iş değiştirenlerin yüzde 33.5'i 25-34 yaş grubunda. Bu dönemde işe başlayan veya iş değiştirenlerin yüzde 25.2'si sanayi, yüzde 43.4'ü hizmetler, yüzde 20.1'i inşaat sektöründe, yüzde 11.3'ü ise tarım sektöründe.
Mevcut işsizlerin yüzde 16'sını (375 bin kişi) bu dönemde işten ayrılanlar oluşturdu.
Bu arada, Maliye Bakanlığı tarafından derlenen verilere göre, 2007 yılı 4'üncü döneminde toplam kamu istihdamı 2 milyon 925 bin kişi oldu.
Anket sonuçları ADNKS'ye göre yeniden hesaplandı
Öte yandan, TÜİK'in haber bülteninde, 2006 yılında çıkarılan "5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu" kapsamında oluşturulan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) 2007 Nüfus Sayımı sonuçlarının 31 Aralık 2007 tarihinde açıklandığı hatırlatıldı.
Hanehalkı işgücü anketi sonuçlarının, 1990 ve 2000 genel nüfus sayımı sonuçları esas alınarak hesaplanan nüfus projeksiyonlarına göre ağırlıklandırıldığı belirtilen bültende, mevcut nüfus projeksiyonları ile 2007 ADNKS nüfus sonuçları arasında yaklaşık 3.7 milyon kişi fark bulunduğu ifade edildi.
Bültende şu açıklama yer aldı:
"Yeni nüfus projeksiyonları hazır oluncaya kadar, hanehalkı işgücü anketi sonuçları Kasım 2007 döneminden itibaren ADNKS'den elde edilen toplam nüfusa dayalı olarak yayımlanacaktır.
Bu haber bülteninde, bir önceki dönem sonuçları ile karşılaştırılabilirliği sağlayabilmek amacıyla Kasım 2006-Ekim 2007 hanehalkı işgücü anketi sonuçlarının tümü, toplam nüfus dikkate alınarak yeniden hesaplanmıştır.
Bu düzenleme, daha önce açıklanan işgücü göstergelerindeki oransal dağılımda bir değişiklik yaratmamakta, sadece mutlak değerlerde bir değişikliğe neden olmaktadır.
Hanehalkı işgücü anketlerinde yaş grubu, cinsiyet, kent-kır dağılımlarının dikkate alınacağı nihai revize çalışmaları, bu sistem ile hesaplanacak yeni projeksiyonların hazır olmasını takiben ileri bir tarihte yapılacaktır
Kapasite kullanımı arttı
15 Şubat, 2008 12:22:00 (TSİ) |
|
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ''İmalat Sanayinde Eğilimler 2008 Ocak Ayı'' sonuçlarına göre, imalat sanayinde kapasite kullanımı yüzde 80.5'e çıktı.
Ocak ayı sonuçlarına göre, 2007 yılı Ocak ayında yüzde 78.3 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı, 2.2 puan artarak bu yılın ocak ayında yüzde 80.5 olarak hesaplandı.
Kapasite kullanımı, 2007 yılının Aralık ayında ise yüzde 81.1 düzeyindeydi.
Faaliyet kollarına göre
İmalat sanayinde iktisadi faaliyet kollarına göre ocak'ta kapasite kullanımı en yüksek sektör, yüzde 90,4 ile diğer ulaşım araçları imalatı oldu.
Kapasite kullanım oranları, taşıt araçları ve karoseri imalatında yüzde 88,8, büro, muhasebe bilgi işlem makinaları imalatı ile kok kömürü rafine edilmiş petrol ürünleri imalatında yüzde 88,2'er, ana metal sanayinde yüzde 85,8, ağaç ve mantar ürünleri imalatında yüzde 85,4, kağıt ve kağıt ürünleri imalatında yüzde 85 ve radyo, TV haberleşme cihazları imalatında ise yüzde 84,6 olarak belirlendi.
Ocak ayında kapasite kullanım oranları, gıda ürünleri ve içecek imalatı yüzde 70,6, tütün ürünleri imalatı yüzde 69, tekstil ürünleri imalatı yüzde 78,3, giyim eşyası imalatı yüzde 82,9, derinin işlenmesi bavul ve çanta vb. yüzde 67,7, basım ve yayım imalatı yüzde 73,4, kimyasal madde ürünleri imalatı yüzde 75,9, plastik-kauçuk ürünleri imalatı yüzde 81,6, metalik olmayan diğer mineral madde imalatı yüzde 74,1, metal eşya sanayi yüzde 78,6, elektrikli makina cihaz imalatı yüzde 83,6, tıbbı optik hassas aletleri imalatı yüzde 81,3, mobilya imalatı yüzde 79,6 olarak belirlendi.
Tam kapasite ile çalışamama nedeni
Bu yıl ocak ayında iç pazarda talep yetersizliği, ilk sırada yer aldı. Hammadde yetersizliği, mali imkansızlıklar, işçilerle ilgili meseleler ve enerji yetersizliği diğer nedenler olarak sıralandı.
İç pazarda talep yetersizliği yüzde 48,3 ve dış pazarda talep yetersizliği yüzde 19,4 oranında etkili oldu. Mali imkansızlıklar yüzde 4,2, hammadde yetersizliği, yerli mallarda hammadde yetersizliğinin yüzde 4,3, ithal mallarda hammadde yetersizliğinin yüzde 3,7, işçilerle ilgili meselelerin yüzde 2,1 oranında etkili olduğu belirlendi.
Şubat ayı beklentileri
İşyerlerinde ocak ayı üretim miktarı yüzde 6,3 azalırken, şubat ayında da üretim miktarının yüzde 1,1 artacağı bekleniyor.
Şubat işyerlerinde satış miktarının yüzde 2,8, satış fiyatlarının yüzde 0,5 ve hammadde fiyatlarının da yüzde 0,8 artacağı öngörüldü.
|
|
"22 milyar dolarlık yabancı sermaye geldi"
15 Şubat, 2008 12:38:00 (TSİ) |
|
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2007 yılında doğrudan yabancı sermaye girişinin yaklaşık 22 milyar dolar olduğunu söyledi.
Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 7'nci dönem toplantısının protokol imza töreni, Dış Ticaret Müsteşarlığı toplantı salonunda yapıldı.
İmza töreninde Türkiye ekonomisiyle ilgili bilgi veren bakan Unakıtan, Türkiye ekonomisinin 24 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü, 2007 yılında doğrudan yabancı sermaye girişinin ise yaklaşık 22 milyar dolar düzeyinde olduğunu vurguladı
Borsa günlük bazda yüzde 2.61 değer kaybetti
15 Şubat, 2008 17:11:40 (TSİ) |
|
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 999.32 puan azalarak 44 bin 305 puandan kapandı.
Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 2.21 değer kaybetti.
İlk seanstaki 189.07 puanlık düşüş artış dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 1.188,39 puan geriledi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kaybı yüzde 2.61 oldu.
Endeks ikinci seansa, önceki kapanışa göre 276.54 puan azalarak 45.028,05 puandan başladı. Hisse senetleri, bu seviyede yüzde 0.61 oranında değer kaybetti.
İMKB'de birinci seansın seyri...
Endeks, dünkü ikinci seans kapanışına göre 189,07 puan azalarak, günün ilk yarısını 45.304,59 puandan tamamladı. Birinci seansta, hisse senetlerinin ortalama değer kaybı yüzde 0,42 oldu.
Dün 44.493,66 puandan kapanan İMKB Ulusal 100 Endeksi, ilk seansa 265,87 puan azalarak 45.227,79 puandan başladı.
İlk yarıyı 45.678,84 puandan geçen endeks, en düşük 45.214,08 puana gerilerken, en yüksek 45.827,98 puanı gördü.
Seans sonunda mali endeks 161,92 puan azalarak 66.758,61 puana, sanayi endeksi 36,35 puan azalarak 33.127,28 puana, hizmetler endeksi 479,16 puan azalarak 30.405,44 puana geriledi.
Böylece önceki kapanışa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0,24 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0,11 oranında, hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 1,55 oranında değer kaybetti.
Birinci seansta işlem gören toplam 319 hisse senedinden 85'i değer kazandı, 158'i değer kaybetti, 76 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı.
Birinci seansta 604 milyon 817 bin 958 YTL'lik işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri, Garanti Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, İhlas Ev Aletleri, İhlas Holding ve İş Bankası (C) olarak belirlendi.
İkinci seans:
İMKB Ulusal-100 Endeksi, ikinci seansta birinci seansa göre 999,32 puan azalarak 44.305,27 puandan kapandı. İkinci seansta, hisse senetleri ortalama yüzde 2,21 değer kaybetti.
Endeks ikinci seansa, 276,54 puan azalarak 45.028,05 puandan başladı. Seansın ilk yarısını 44.257,79 puandan geçen endeks, seans içinde en düşük olarak 43.894,77 puana gerilerken, en yüksek olarak 45.028,05 puana çıktı.
Birinci seanstaki 189,07 puanlık düşüş dikkate alındığında, endeks günlük bazda 1.188,39 puan geriledi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kaybı yüzde 2,61 oldu.
İkinci seans kapanışında, mali endeks 1.703,41 puan azalarak 65.055,20 puana, sanayi endeksi 527,29 puan azalarak 33.599,99 puana, hizmetler endeksi 419,87 puan azalarak 29.985,57 puana geriledi.
Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 2,55 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 1,55 oranında, hizmetler hisseler ise ortalama yüzde 1,38 oranında değer kaybetti.
İkinci seansta işlem gören toplam 328 hisse senedinden 41'i değer kazandı, 262'si değer yitirdi, 25 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı.
İkinci seansta, 974 milyon 863 bin 17 YTL'lik işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi, 1 milyar 579 milyon 680 bin 975 YTL olarak hesaplandı.
İkinci seansta, Garanti Bankası, İş Bankası (C), Yapı ve Kredi Bankası, İhlas Ev Aletleri ve Turkcell çok işlem gören hisseler oldu.
Yalçındağ'dan 'finansal eylem planı' çağrısı
15 Şubat, 2008 20:30:00 (TSİ) |
|
Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yalçındağ, hem arz hem de talep yönlü kapsamlı bir finansal eylem planının bir hükümet politikası olarak hayata geçirilmesinin gerekli olduğu düşüncesini taşıdığını belirtti.
SPK ile Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) tarafından düzenlenen "Türk Sermaye Piyasası ve Yatırım Hizmetlerinin Geleceği" başlıklı konferansın, "Aracılık Sektörü ve Reel Sektörün Finansmanı" konulu oturumunda konuşan Mehmet Ali Yalçındağ, dünya finans piyasalarında yaşanmakta olan belirsizlik ve dalgalanmaların merkezinde finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteren bazı uluslararası kuruluşların yönetim ve strateji hataları olduğunun görüldüğünü belirtti.
Yalçındağ, global sermaye piyasalarında oluşan dalgalanmaların ve ileriye dönük belirsizliklerin küresel sermayenin hareket hızında bir yavaşlamayı da getirdiğini ifade ederek, "Bu durum bir taraftan tarihsel olarak güçlü bir rekabetin yaşandığı finansal hizmetler işkolunda rekabetin daha da artacağını diğer taraftan da şirketler kesiminin finansman imkanları ve maliyetleri üzerinde bir baskı oluşturabileceğine işaret ediyor" dedi.
Azalan kar marjlarının, oluşan zararlar ve sermaye ihtiyacı nedeniyle önümüzdeki dönemde finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteren global kuruluşların el değiştirmesi veya birleşmesinin gündemde olacağını aktaran Yalçındağ, yatırım kuruluşlarının bu olağanüstü dönemde alacakları veya almakta oldukları stratejik kararların ortaya çıkan fırsatları değerlendirip değerlendiremeyeceklerini karşı karşıya bulundukları riskleri yönetip yönetemeyecekleri ve rekabette avantaj sağlayıp sağlayamayacakları üzerinde önemli etkilere sahip olacağını söyledi.
Finansal eylem planı
Mehmet Ali Yalçındağ, çoğunluğu genç ve çalışanlardan oluşan 70 milyonu aşkın nüfusa sahip bir ülkede, aktif sermaye piyasası yatırımcısının 1 milyonun altında seyretmesini; finansal ürün çeşitliliğinin bulunmamasını ve sermaye piyasasının toplam finansal sistem içerisinde son derece mütevazı bir paya sahip olmasını düşündürücü bulduğunu ifade etti.
Yalçındağ, "Avrupa Birliği'ne adım atmak üzere olan, dünyanın 17'nci büyük ekonomisinde; yatırımcı sayısının 5 yıl içerisinde 1 milyondan 30 milyona, finansal ürün çeşitliliğini, gelişmiş sermaye piyasaları düzeyine ve sermaye piyasasının finansal sistemdeki payını en az yüzde 50'ye çıkaracak, hem arz hem de talep yönlü bir 'finansal eylem planı'nın bir hükümet politikası olarak hayata geçirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum" dedi.
2001 yılında Türkiye'de yaklaşık 21 milyar dolar tutarında ve 162 adet devir ve satın alma işleminin gerçekleştiğinin rapor edildiğini ve burada finansal hizmetler sektörünün toplam 6,5 milyar dolar değer ve 32 adet işlem ile başı çektiğini aktaran Yalçındağ, "Bu da tartışmasız bir şekilde gösteriyor ki artık finans kuruluşlarımız, satın almalar ve iş ortaklıkları yoluyla uluslararası bir 'net work'ün güçlü ve önemli birer üyesi haline geliyor" diye konuştu.
Yalçındağ, yerli finans kuruluşlarının yurtdışında üretilen bir çok hizmeti Türkiye'de üretmeye başladığını dile getirerek, yabancıların finans sektöründeki payının artmasının, giderek yabancıların elindeki işlerin alınmasını sağladığını ve uluslararası finans alanındaki ağırlığı artığını söyledi.