Melih BAKİ
  5 Mayıs 2008
 
Yeni sayfanın içe

"Dünyadaki derin krizden az etkilendik"

 



5 Mayıs, 2008 08:16:00 (TSİ)

 



 

 

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, dünyada yaşanan derin krizden Türkiye'nin daha az etkilendiğini belirterek, ''Bu kriz 2002 yılında gelseydi ona dayanmak pek mümkün olmazdı'' dedi.

Babacan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Dünya Türk İşadamları Konseyi'nin İstanbul'da düzenlediği "Dünya Türk İşadamları Genişletilmiş İstişare Kurulu Toplantısı ve Dünya Türk Dış Ekonomi Zirvesi" kapsamında İstanbul'da gerçekleştirilen gala yemeğine katıldı.
 
Babacan, Türkiye'nin son 5 yıldır önemli başarılara imza attığını, gerçekleştirilen ekonomik ve siyasi reformların Türkiye'nin yakın çevresinde büyük yankı bulduğunu söyledi.
 
Türkiye'nin 2002 yılında 220 milyar dolar olan milli gelirinin geçen yıl itibarıyla 659 milyar dolara çıktığını ve dünyanın 17'nci büyük ekonomisi haline geldiğini anımsatan Babacan, son 5 yıldır yaşanan büyümenin temel kaynağının ise özel sektör olduğunun altını çizdi.
 
"Türkiye daha dışa açık hale geldi"
 
Özel sektörün Türkiye'ye yatırım yapmasının temelinde güven unsuru bulunduğunu, güven kazandıktan sonra her şeyin çok daha kolay olduğunu dile getiren Babacan, 2002 yılında kendilerine "Kaynak nerede?" diye sorulduğunu, kendilerinin de kaynağın Türkiye'de olduğunu ifade ettiklerini, bugün bu durumun gerçekleştiğini söyledi.
 
Babacan, bu süreç içinde Türkiye'nin daha dışa açık bir ülke haline geldiğini, ihracatının 36 milyar dolardan 117 milyar dolara yükseldiğini belirterek, doğrudan yabancı sermaye girişinin de 22 milyar dolara çıktığını hatırlattı.
 
Yabancı yatırımların, dünya iş çevrelerinin ve çok uluslu şirketlerin Türkiye'ye olan güvenini gösterdiğini vurgulayan Babacan, "Portföy yatırımlarının giriş ve çıkışı kolaydır. Doğrudan yatırımlar ise ülkenin 10 yıl sonrasına güvendiği için gelir" şeklinde konuştu.
 
Ekonomide sağlanan bütün gelişmelerin ardında güçlü ekonomik program, mali disiplin, ve reform paketlerinin bulunduğunun altını çizen Babacan, bütçe açığının ve kamu borcunun milli gelire oranında önemli başarılar elde edildiğini söyledi.
 
Babacan, enflasyonun tek haneli rakamlara gerilemesi ve faizlerin düşmesinin, ekonomik yapının güçlü olmasını beraberinde getirdiğine işaret ederek, "Dünyada yaşanan derin krizden Türkiye daha az etkilendi. Bu kriz 2002 yılında gelseydi ona dayanmak pek mümkün olmazdı. Gerçekleştirilen reformlar Türkiye'yi eskiye oranla güçlendirdi. Hedefimiz Türkiye'yi en büyük 10'uncu ekonomi yapmak. O zaman çok daha farklı bir Türkiye olacak" diye konuştu.
 
"Hedef birinci sınıf demokrasi"
 
Ali Babacan, ekonomik göstergelerin hemen arkasında siyasi reformların önem taşıdığına dikkati çekerek, demokrasinin işleyişi, temel hak ve özgürlükler gibi konularda atılan adımların ekonomiyi de olumlu etkilediği anlattı.
 
Siyasi reformlar konusunda Türkiye'nin kendine Kopenhag kriterlerini hedef seçtiğini anımsatan Babacan, "Biz Türkiye için birinci sınıf demokrasiyi hedef seçtik. Hedefe henüz ulaşamadık bunun gayet farkındayız. Eksiklerimiz var. Bu bir mücadeledir, kendiliğinden gerçekleşen gelişmeler değil. Güçlü siyasi irade ve kamuoyu desteği gerekiyor" dedi.
 
Salonda bulunan iş adamlarına da seslenen Ali Babacan, yurtdışında iş yapan Türk girişimcilerin, bulundukları ülkelerde birlik ve yardımlaşma içinde olmaları gerektiğinin de altını çizerek, ayrılığın sadece kendilerini zayıflatacağını anlattı.
 
Türkiye'nin dünya ekonomisindeki yerini hızla geliştirdiğini, yurtdışındaki girişimci sayısının artığını belirten Babacan, bunun Türkiye için önemli bir itibar unsuru olduğunu kaydetti.
 
Hisarcıklıoğlu: "Şili'den Sibirya'ya iş yapıyoruz"
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, ülkeler arasında yaşanan yarışın, şirketler aracılığıyla yapıldığına işaret ederek, hedefin küresel Türk şirketleri meydana getirmek olduğunu, bu potansiyelin de Türkiye'de bulunduğunu söyledi.
 
Yurtdışında faaliyet gösteren Türk şirketlerinin sıkıntılarını takip etmenin asli görevleri olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ikincil diplomasi olarak gördükleri girişimcileri en iyi şekilde desteklemeye kararlı olduklarının altını çizdi.
 
TOBB'un ve DEİK'in ulusal etkinliklerini artırdığını anlatan Hisarcıklıoğlu, bu alanda yürüttükleri çalışmalardan örnekler verdi. DEİK'in bu yıl 20'nci yılını kutladığını anımsatan Hisarcıklıoğlu, kuruluşun yurtiçinde etkinliğini artırmak amacıyla yeni yol haritası belirlediğini anlattı.
 
Hisarcıklıoğlu, kurumsal kapasitenin büyütüleceğini, kamu kuruluşlarıyla ilişkilerin güçlendirileceğini aktardı. Türk müteşebbislerinin dünyanın her yanında faaliyette bulunduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Şili'den Sibirya'ya iş yapıyoruz. Müteşebbislik bizim genlerimizde var. DEİK bünyesinde kurulan Dünya Türk Girişimcileri Konseyi ile azmimiz daha da artacak" diye konuştu.

riği
 
 
  Bugün 52 ziyaretçi (168 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol